Diğer |
![]() |
![]() |
![]() |
AUGUSTUS TAPINAĞI:
AKKÖPRÜ: Varlık Mahallesi önünde Ankara Çayı üzerinde olan Ankara' nın en eski köprüsüdür. 1222 yılında Selçuklu Hükümdarı I. Alaaddin Keykubat tarafından Ankara Valisi Kızılbey zamanında yaptırılmıştır. Bugün sağlam bir durumda bulunmakla beraber dar bir köprü oluşu ve bugünkü kullanılan geniş yol dışında kalışı nedeniyle işlerliğini yitirmiştir. O zamanlarda Batı Anadoluyu Ankara' ya bağlayan yolun üzerinde. Eskiden Ankara' dan askere ve hacca gidenler bu köprünün başında ayrılık ağıtları söylenerek uğurlanırdı. Kesme bozalt taşından yapılmıştır. Yedi adet sivri kemerden meydana gelmiştir. Madeni korkuluğu sonradan yapılmıştır. Batı yönünde biri silik iki yazıt yer almıştır. ANADOLU MEDENİYETLERİ MÜZESİ:
ATATÜRK EVİ MÜZESİ:
AZİZ CLEMENS KİLİSESİ: İmparator Diocletianus (284 -305) tarafından Hristiyanlara karşı yürütülen 303 yılındaki büyük takibat sırasında, Ankara' da işkence ile öldürüldüğüne inanılır. Bu yere sonraları Clemens adına bir kilise inşa edildiği söylenmektedir. Clemens Kilisesi eski Ankara' da Samanpazarı' na uzanan cadde ile Kale'ye tırmanan yokuşun arasında kalan yapı adasında, adliye binasının arkasındadır. Yapım :M. S. 9 - 10. yüzyıl Hristiyanlığı ilk kabul edenlerden Ankara' lı Aziz Clemens' e atfedilen bir kilisedir.Ankara'da bulunan tek Bizans dönemi yapı kalıntısıdır. BİZANS MEZARLIĞI: Frig ve Roma devrine ait Roma Hamamı yakınında Çankırı Caddesi üzerinde yer alır. CUMHURİYET MÜZESİ: 1.Büyük Millet Meclisi Binasının yetersiz olması ve gelişen Cumhuriyet Türkiyesi Meclisi' nin ihtiyaçlarını karşılayamaması nedeniyle, mimar Vedat Tek tarafından Cumhuriyet Halk Fırkası olarak tasarlanmış ve 1924 yılında yapılmış olan bu binada bir takım değişiklik ve eklemeler yapılarak, 18 Ekim 1924 tarihinde 2. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak kullanılmaya başlanmıştır. 1924 -1960 yılları arasında Atatürk İlke ve Devrimlerinin gerçekleştirildiği, Cumhuriyetimizin gelişmesi için çok önemli kararların alındığı, çağdaş yasaların çıkarıldığı, uluslararası alanda Türkiye' nin etkinliğini ve saygınlığını artıran antlaşmaların yapıldığı, çok partili sisteme geçişin sağlandığı bu binada 2.T.B.M.M. işlevini 27 Mayıs 1960 tarihine kadar 36 yıllık bir dönem boyunca sürdürmüştür. 1961 yılında meclisin yeni yapılan modern binasına taşınması üzerine bina merkezi Antlaşma Teşkilatı'na (CENTO) tahsis edilmiştir. 1961 -1979 yılları arasında CENTO Genel Merkezi olarak kullanılan bina, CENTO'nun kaldırılması ile aynı yıl, Kültür Bakanlığına devredilmiştir. Binanın ön kısmının Cumhuriyet Müzesi olarak düzenlenmesi, arka kısmının ise Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü' nün hizmet binası olarak kullanılması kararlaştırılmıştır. Müze kısmı onarım ve restorasyonlardan sonra düzenlenerek 30 Ekim 1981 tarihinde Cumhuriyet Müzesi olarak hizmete açılmıştır. 1981 yılından bu yana Türkiye' nin ekonomik, siyasi, askeri, sosyal ve kültürel olayları kronolojik olarak belge, fotoğraf, eşya, maket ve grafiklerle sergilenmektedir.
DEVLET RESİM VE HEYKEL MÜZESİ: Etnoğrafya Müzesi yanı Opera maydanındadır. Atatürk' ün direktifleri üzerine Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından projelendirilerek, 1927 yılında inşa edilmiştir. 1980 yılında restore edilerek hizmete giren Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi, kısa süre içinde çağdaş müzeciliğin gerektirdiği tüm fonksiyonlara ve hizmetlere sahip bir kurum durumuna gelmiştir. Bugü için müze, XIX. yüzyıl başından günümüze kadar geleneksel sanatlarımıza kıyasla çok yakın bir geçmişi olan resim ve heykel sanatlarımızı oluşumu ve gelişiminde önemli role sahip tüm sanatçılarımızın en seçkin eserlerinin teşhir edildiği bir sanat merkezi niteliğindedir. Geçirdiği restorasyonlar tümüyle orjinal haline döndürülen (Eski Türk Ocağı) müzenin tarihi salonunda konser, tiyatro, sinema v.b.sanatın değişik dallarını içeren faaliyetler yer almaktadır. ETNOĞRAFYA MÜZESİ: Eskiden bayram namazlarının kılındığı, Milli Mücadele yıllarında önmeli törenlere sahne olan Namazgah Tepesi, 15 Kasım 1925 Tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile Vakıflar Genel Müdürlüğü'nden Milli Eğitim Bakanlığı' na müze yapılmak üzere bağışlanmış, Mimar Arif Hikmet Koyunoğlu tarafından 1925 yılında yapımına başlanarak 1927 yılında tamamlanmış, 18 Temmuz 1930 tarihinde Atatürk' ün isteği üzerine halkın ziyaretine açılmıştır. 21 Kasım 1938 tarihinden itibaren 15 yıl süreyle müzenin içavlusu Atatürk' ün geçici kabrine ayrılarak, Anıtkabir olarak kullanılmış, bu arada müzecilik çalışmaları da sürdürülmüştür. Atatürk' ün mezarının bulunduğu yer bir sembol olarak korunmakta ve üzerindeki mermer yazıtta "Burası 10.11.1938' de sonsuzluğa ulaşan Atatürk' ün 21.11.1953' e kadar yattığı yerdir." yazısı bulunmaktadır. Müze önünde 1927 yılında İtalyan heykeltraş Canonnica'nın yapmış olduğu bronz atlı Atatürk heykeli yer almaktadır.
HAVRA: Numune Hastanesi' nin karşısındaki yahudi mahallesi diye bilinen mevkide yeralmaktadır. JULIANUS SÜTUNU: Defterdarlık ve Valilik Binası arasındaki havuzun kenarında bulunmaktadır. Hiçbir yazıtı yoktur. Başlığı Bizans tarzındadır. Gövdesinde bir çok halka olup, yüksekliği onbeş metre kadardır. Julianus' un (M.S.361 -363) Anakara'dan geçtiğinde şerefine dikildiği söylenir. Bizans devrinde 4. yüzyılda yapıldığı sanılan esere halk arasında Belkıs Minaresi de denilmektedir. KURTULUŞ SAVAŞI MÜZESİ (1.TBMM BİNASI):
MAHMUT PAŞA BEDESTENİ: Kale yolu üzerinde ve Kurşunlu Han'ın bitişiğindedir. 1421-1459 yılları arasında han ile birlikte Sadrazam Mahmut Paşa tarafından yaptırılmıştır. Doğu-Batı istikametinde boyuna uzanan büyük ve muntazam dikdörtgen planda olup, on adet büyük kubbe ile örtülü bedesten ve bedesten dışında meydana gelmiş olan arasta ile birlikte iki kısımdan ibarettir. Türk Bedesten Mimarisinde, bedesten olarak yapılmış orta kısmın gayet kalın ve yüksek beden duvarları moloz ve yontma taşlardandır. Taşlar arası kırmızı bir harç ile (Horasan) derzlidir. Doğu-Batı istikametindeki orta aks üzerinde eşit aralıklarla sıralanmış dört adet kalın kare paye ve bu payeleri beden duvarlarına birleştiren kalın kuvvetli kemerlerle on bölüme ayrılmıştır. Bedesten mimarisinde oldukça büyük sayılan Mahmut Paşa Bedestenin' in dış duvarları etrafında, çepeçevre yarı hizaya kadar dükkan sıralanmaktadır. Fakat Bedestenin dış çevresinde sıralanan bu dükkanların sayıları her kenarda aynı değildir. Esasen doğu ve batı kenarları kuzey ve güney kemerlere göre daha dar olduğundan dükkan adedinin doğu ve batı kenarlarda daha az olması normaldir. MEHMET AKİF ERSOY MÜZE EVİ: Mehmet Akif Ersoy Evi, zamanında Tacettin Dergahı olarak kullanılmaktaydı. Binanın selamlık bölümü, Tacettin Şeyhi tarafından İstiklal Savaşı yıllarında 1.T.B.M.M. Burdur mebusu Mehmet Akif Ersoy' a tahsis edilmiş, şair İstiklal Marşının Şiir' i başta olmak üzere bir çok şiirini burada yazmıştır. Yapı 30 Ekim 1949' da Şehir Meclisinin kararı ile "Mehmet Akif Evi " adını almış ve müzeye dönüştürülmüş ise de uzun yıllar bakımsız ve harap kalmıştır. Üniversite Merkez Kampüsünün kuruluşu sırasında yapının eski durumuna sadık kalınarak onarımı sağlanmış ve yapı ziyarete açılmıştır. Üniversitenin 1982 yılında yapının yeniden onarılması için teşebbüse geçmesiyle, Kültür Bakanlığı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türkiye Diyanet Vakfı ve bazı özel şahısların katkılarıyla onarım ve döşemesi tamamlanmış 27 Aralık 1984 günü yapılan bir törenle ziyarete açılmıştır. Yüksek avlu duvarları ile çevrili olan yapının bahçesine büyük avlu kapısından girilmektedir. Bahçenin ortasında iki katlı ahşap bir Ankara Evi görülmektedir. Üst kata çıkan tahta trabzanlı merdiven boyunca Ersoy' a ait fotoğraflar bulunmaktadır. Üst katta dinlenme ve toplantı odası bulunmaktadır. Evin en gösterişli olan toplantı odasının bahçeye bakan üç penceresinin önünde boydan boya sedirler, duvarlarında sedef kakmalı oymalar, şamdanlar ve gaz lambaları bulunmaktadır. Odanın tavanı, ortada kalem işleri ile süslü altıgen bir göbek bulunan yöresel Ankara tavanıdır. SAAT KULESİ: Ankara Kalesinin Atpazarından girilen Arslanlı Kapının girişte sol kısmında yer alır. |